- Geçmiş yıl zararları: Mahsup edilirken matrah artırımının etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Yanlış hesaplama, gereksiz vergi yükü doğurabilir.
- Nakit sermaye artışı: Faiz indiriminden maksimum fayda sağlamak için doğru hesaplama yapılmalıdır. Eksik ya da hatalı hesaplama, avantaj kaybına yol açabilir.
- Devam eden inşaat ve onarım projeleri: Yıllara sâri işler tamamlanmışsa, kazanç beyanı buna uygun şekilde düzenlenmelidir. Eksik veya hatalı beyan, ilerleyen yıllarda ciddi vergi riskleri doğurabilir.
- Kesinti yoluyla ödenen vergiler: Beyan edilen kazançla gerçekten ilgili olup olmadığı titizlikle incelenmelidir. Aksi durumda, gereksiz vergi yükü veya usulsüzlük riski ortaya çıkabilir.
- SGK primleri: Ödenmemiş primler olup olmadığı kontrol edilmeli, varsa gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ödenmeyen primler, gider olarak yazılamaz ve ilave vergi yükü oluşturabilir.
- Geçici vergi mahsupları: Önceki dönemlerde ödenmiş ancak mahsup edilmemiş geçici vergiler varsa, beyanname düzenlenirken dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde gereksiz vergi ödeme riski doğar.
- Faiz gelir ve giderleri: Doğru tahakkuk ettirilip ettirilmediği kontrol edilmelidir. Faiz hesaplamalarında yapılan yanlışlıklar, vergi matrahını doğrudan etkileyebilir.
- Şüpheli alacak karşılığı: 2024 yılı içinde tahsil edilemeyen alacaklar için icra takibi başlatılmışsa, şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılmadığı gözden geçirilmelidir. Bu, vergi avantajı sağlayabilir.
- Yenileme fonu süresi: Yenileme fonunda süre takibi yapılmalı, gerektiğinde zamanında kullanılarak vergi avantajı kaybedilmemelidir.
- Vergiden istisna edilen kazançlar: İstisna şartlarının tam olarak sağlanıp sağlanmadığı mutlaka doğrulanmalıdır. Şartlar yerine getirilmeden yapılan istisna uygulamaları, cezai risk doğurabilir.
- Enflasyon düzeltmesi: Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden tüm mükelleflerin, enflasyon düzeltmesi yapması zorunludur. Yapılacak düzeltme, doğrudan kurumlar vergisi tutarını etkileyeceğinden, bu süreç dikkatle yönetilmelidir.
Comments are closed